9668,36%1,33
38,81% 0,36
43,29% -0,25
3996,59% -0,90
6506,72% 0,56
ASLİ GÖREVİ MÜEZZİNLİK, UĞRAŞISI SES SİSTEMİ TİCARETİ: BEYAZIT KÜLLİYESİ’NDE ŞİKAYETLER BÜYÜYOR
Beyazıt Külliyesi’nde müezzin olarak görev yapan Şahin Bulur hakkında ciddi iddialar gündemde. Asli görevi camideki dini görevlerini yerine getirmek olan Bulur’un, bu sorumluluğunu yerine getirmediği; tam tersine görev mahallinden uzak köylerde ses sistemi tamiri adı altında ticari faaliyet yürüttüğü öne sürülüyor.
İddialara göre Şahin Bulur, camilerin ses düzenlerini tamir etme bahanesiyle görev yerinde neredeyse hiç bulunmuyor. Daha da dikkat çekici olan ise Bulur’un, tamir işleri konusunda sendika ayrımı yaptığı yönündeki şikayetler. Kendi üyesi olduğu sendikaya mensup camilere öncelik tanırken, farklı sendikaya bağlı görevlilerin taleplerini çeşitli bahanelerle geciktirdiği, hatta bu durumu baskı unsuru olarak kullandığı belirtiliyor.
Sendika Baskısı mı, Ayrımcılık mı?
Bulur’un, “Benim sendikama geçerseniz size her türlü kolaylığı sağlarım” şeklinde ifadelerle görevliler üzerinde baskı kurduğu da gelen bilgiler arasında. Bu tür söylemler, kamu görevi yürüten bir personelin tarafsızlığına gölge düşürüyor.
Fahiş Fiyat ve Hileli Satış İddiaları
Şahin Bulur hakkında ortaya atılan bir diğer önemli iddia ise ses sistemlerine yönelik yüksek fiyat uygulamaları. Tambura Camii'ne 13.500 TL piyasa değerindeki bir Startech Cooper Rev/400 model amfiyi 25.000 TL’ye sattığı öne sürülüyor. Ayrıca bazı cihazların arızalı olmadığı halde bozuk denilerek yerine yenilerinin satılmaya çalışıldığı da iddialar arasında.
Kamu Zararı ve Güven Erozyonu
Müezzinlik gibi topluma manevi rehberlik sunması beklenen bir görevin, bu şekilde kişisel kazanç ve sendikal güç elde etme amacıyla suistimal edilmesi, kamu vicdanında rahatsızlık yaratıyor. İddialar doğruysa, hem kamu zarara uğratılıyor hem de cami cemaatinin güveni zedeleniyor.
Müftülük İzni Yetiyor mu?
Tüm bu ticari faaliyetlerin müftülüğün bilgisi ve izni dahilinde gerçekleştiği iddia edilse de, kamuoyunda asıl sorgulanan nokta bu değil. İzinli dahi olsa, asli görevinin gereklerini yerine getirmeyen bir müezzinin ticari kazanç sağladığı, özellikle de bu kazancın kamu malı ve hizmetleri üzerinden fahiş fiyatlarla elde edildiği yönündeki iddiaların açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Müftülük tarafından -varsa- verilen olası izinlerin, etik ve hukuki boyutlarıyla değerlendirilmesi, kamu zararı ve güven erozyonunu önlemek adına elzem görünüyor.