-
Bist100 11.003,84 TL
-
Dolar 42,45 TL
-
Euro 49,64 TL
-
G.Altın 5.731,04 TL
-
Ç.Altın 9.300,60 TL
11003,84%-0,30
42,45% 0,03
49,64% 0,18
5731,04% -0,15
9300,60% -0,23
EDİRNE VALİLİĞİ KAÇAK YAPILARLA MÜCADELEDE DE ÇİFTE STANDART MI UYGULUYOR?
HAMZA YASA: YAZI-YORUM
Edirne Valiliği, kaçak yapılaşmayla mücadele kapsamında Saros Körfezi ve hobi bahçelerindeki izinsiz yapıları yıkmaya başladı. Valilik, vatandaşların kendi arazilerine konteyner koymalarına dahi müsamaha göstermezken, devlet eliyle hayata geçirilen bazı projelerde aynı hassasiyetin gösterilmemesi dikkat çekiyor.
Özellikle Meriç Nehri kıyısında yapılması planlanan ve kürek milli takımına yönelik bir tesis olarak sunulan yeni yapılaşma girişimi, geçmişte nehrin ortasına kurulan taş fabrikası, beton santrali ve diğer müştemilat projelerini hatırlatıyor. Bu tür tesisler, mevzuata aykırı şekilde önce inşa edilip ardından imar planı değişiklikleriyle yasallaştırılmaya çalışılıyor. Oysa Meriç Nehri’nin ortasına yapılan herhangi bir yapının, hangi plan tadilatı yapılırsa yapılsın, taşkın sahasından çıkarılması mümkün değildir.
Benzer şekilde, önceden kaçak olarak yapıldığı bilinen Arşimet burgulu hidroelektrik santralinin, sonrasında belediye meclisinden geçirilen imar planı değişikliğiyle ruhsatlandırılma girişimi, yetkililerin kaçak yapılarla mücadelede gerçekten adil olup olmadığı sorusunu gündeme getiriyor. Kaçak yapılaşma sadece bireysel vatandaşlara mı yasak?
Eğer kaçak yapılaşmayla mücadelede samimi olunacaksa, bu mücadelenin yalnızca bireysel yapılaşmalarla sınırlı kalmaması, kamu eliyle yapılan projelerin de aynı hukuki süreçlerden geçmesi gerekiyor. Önce inşa edilip sonra imar planına uydurulmaya çalışılan tesislerin, vatandaşların konteynerlerinden daha az sakıncalı olup olmadığı kamuoyunda sorgulanıyor.
Edirne Valiliği'nin kaçak yapılaşmaya karşı mücadelesinde adil ve tutarlı bir yaklaşım benimseyip benimsemediği, bu süreçte atılacak adımlarla netlik kazanacak.
