Tarih: 23.12.2014 11:52

EVLİLİK Mİ EVCİLİK Mİ?

Facebook Twitter Linked-in

EVLİLİK Mİ EVCİLİK Mİ?

Bugün Türkiye’deki en  önemli toplumsal sorunlardan bir tanesi çocuk evliliklerdir.Daha çok az gelişmiş ülkelerde ve ekonomik gelişmişliğin az olduğu bölgelerde daha sık görülse de her bölgenin kendine has sosyokültürel özelliği  vardır.Kendi bölgemiz Edirne için bu sorun incelendiğimizde erken yaşta evliliklerin bizim bölgemiz içinde önemli bir sorun olduğunu görmekteyiz.

Eğitim seviyesi sosyo kültürel gelişmişlik düzeyi yüksek olan kentimizde zorla,para karşılığı,berdel gibi sebeplerden dolayı evlilikler yok denecek kadar az olsa da; sorun maalesef başka sebeplerden dolayı bizim ilimizde de  var.

Eğitimini tamamlamamış kız çocuklarının; iş olanakları ve çalışma alanlarının kısıtlı olması. Akranlarının evlilik yaptıklarını görmesi ve erken yapılan evliliklerin toplum tarafından normal karşılanması diğer kız çocuklarımızda erken evlenmeye yöneltmektedir.

Bunun dışında huzursuz bir aile ortamı, alkolik yada şiddet kullanan baba, ekonomik sıkıntılar kızlarımızın evliliği bir kaçış, kurtuluş olarak görmelerine sebep olmakta.

Erken yaşta yapılan evlilikler erken anne-baba olmaya, aile içi şiddete, ekonomik sıkıntılara, psikolojik ve sağlık sorunları da beraberinde getiriyor.

Sonrada yaşanan pişmanlıklar ve yaşanan sıkıntılı süreçler başka sorunların oluşumuna sebebiyet vermekte. Eğitimi tamamlamadığı için kalifiye çalışan olamaması, iş bulmakta yaşanan güçlükler, tekrar anne baba evine gitmek istememesi kadını daha sıkıntılı bir açmaza sürüklüyor, hele birde çocuk ta varsa sıkıntı daha da büyümekte ve kadın istemediği şartlara dahi çaresizlikten boyun eğmek zorunda kalıyor. Maalesef.

Küçük Yaşta hamile kalan anne adayının  henüz kendi gelişimini tamamlamamış olması doğacak bebeğinde gelişim geriliği başta olmak üzere pek çok olumsuz sağlık sorunlarının oluşumuna sebebiyet vermekte.. 

Doğacak çocuğun büyütmekte yetersiz kalan küçük anneler, kendilerinden sonra çocuklarının da gelişimleri ve geleceklerini sağlıklı planlayamamakta olduklarını çoğunlukla bebeklerini anane yada babaanneler tarafından büyütülmeye çalışıldığını görüyoruz.

Ve böylece yeterli anne baba ilgisi ve sevgisi alamamış olan çocuklar her türlü tehlikeye açık büyümektedirler.  Ve bu bazen karşımıza toplumsal bir sorun olarak çıkıyor..

Unutulmamalıdır ki 14-17- yaş arası çocuklarımızın yeri anne-babalarının yanıdır ve gitmeleri gereken yer okullarıdır.

Ancak Eğitim hayatını tamamlamış, ne istediğini bilen gençlerimiz evlilik konusunda sağlıklı kararlar verebilir.

O halde çocuklarımızın geleceği nikâh masasında değil, okul sıralarında aranmalıdır.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —