14 MAYIS’TA BU BAYRAMI YAŞAYACAĞIZ
İYİ Parti’nin 1. Sıra milletvekili adayı Prof.Dr. Mehmet Akalın, seçimlerin demokrasi bayramı olduğunu belirtti. Akalın, “14 Mayıs'ta inşallah bu bayramı yaşayacağız. Seçimin de bir bayram havasında geçmesini niyaz ediyorum. İYİ Parti'nin kuruluş aşamasında hep beraber bölgemizde ve ülkemizde yaşadık. İYİ Parti'nin bir hikayesi var. İYİ Parti bir demokrasi mücadelesi sonucunda ortaya çıkmış bir siyasi harekettir. İYİ Parti makulün partisidir, makul siyasetin partisidir. İYİ Parti, ülkemizdeki özellikle son dönemdeki kargaşanın, korkutmanın, kutuplaşmanın sona ermesi için çalışan siyasi bir harekettir. İYİ Parti iktidarı hedeflemiş, Allah'ın izniyle de iktidara gelecek siyasi harekettir. İYİ Parti için seçmen siyasi partilerin marabası değildir. 14 Mayıs'ta seçmenlerimiz bunu gösterecekler. 'Ceketimi assam olur' siyaseti bugüne kadar güdülmüştür, biz bunu sayın genel başkanımızla 2 yıldır sahada anlatmaya çalışıyoruz. Seçmen sonuçta karar verecek kişidir, seçmen sahiptir, siyasi partiler bu seçmenin isteklerine uymak zorundadır. Siyaset maalesef Türkiye'de 2 türlü yapılıyor ve biz bunun birincisini tercih ettik, yani sahada siyaset tercih ettik. Sahadan veya siyasi partilerden yapılacak siyaseti tercih etmedik. Bir de siyasetin kutuplaştırma siyaseti değil, insanlarımızı ayrıcı siyaset değil, sevgi siyasetini oluşturmaya çalıştık. Maalesef son dönemlerde Türkiye'de siyaset kutuplaştırma ile konsolide etme yani taraftarları bir araya toplama ile yapılmaya başlandı. Bugünden sonra bütün seçim boyunca hedefimizi sevgiye koyduk, siyaseti sevgiyle, kutuplaştırmadan yapacağız. İYİ Parti olarak diğer partilerle projelerimizle yarışacağız ve inanıyorum ki, sayın genel başkanımız Meral Akşener hanımefendi siyasete farklı bir olgu getirdi. Ülkemiz bu kutuplaşmış ortamdan kurtulacak diye düşünüyorum. 15 Mayıs sabahı bizler sevgi dolu, kutuplaşmayan bir Türkiye'ye uyanacağız Allah'ın izniyle.” diye konuştu.
EDİRNELİLERE HER YERDE SAHİP ÇIKAN BİR VEKİL OLMAK İSTİYORUM
2. sıra milletvekili adayı Dilek Kırmızı ise Dilek Kırmızı, Edirneliler için çalışan bir milletvekili olmak istediğini söyledi. Kırmızı, “ “Bu süreçte önümüze konulan her engeli aşarak, bedeller ödeyerek ama vazgeçmeyerek yürüdüğümüze milletimiz şahittir. Partili olmanın görevliliği ve sorumluluğu ile çıktığım bu yolda Edirneliler için çalışan, Edirnelilere her yerde sahip çıkan bir vekil olmak istiyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bize sunduğu bu imkanları ve Cumhuriyet'imizin yeni asrını göz göre göre hiç etmeyeceğiz. Cumhuriyet'in yeni asrını başarılı kadınların omuzlarında yükselteceğiz.” şeklinde konuştu.
AMACIMIZ, PARTİMİZİ BİRİNCİ PARTİ YAPMAK
3. sıra milletvekili adayı Hasan Hakan Şahin de İYİ Parti’yi iktidara getirmek için çalışacaklarını ifade etti. Şahin, “2016 yılında öğretmenlikten ayrılarak aile işletmemizin başına geçtim. Uzunköprü ve Meriç ilçelerimizde bir çok köyde tarım sektörüyle uğraşmaktayız. Öğretmenlikten çiftçiliğe geçiş yapmış oldum. Bununla birlikte burada olmak farklı bir duygu benim için. Siyasete başladığım partimde, şu anda genel başkanım Meral Akşener'in teveccühü ile milletvekili adayı oldum. Kendisine sizlerin huzurunda çok teşekkür ederim. Rahmetli babam İbrahim Şahin'in adını aldığı bu salonda yine Edirne milletvekili adayı olarak bu kürsüde konuşmak bana farklı duyguları bir arada yaşatıyor. Kıymetli genel başkanımın söylediği gibi, 'yanımda gençler olmadan ben bu yolu yürüyemem' demişti. Bizler de gençler olarak her zaman genel başkanımızın yanında olacağız. Amacımız partimizi birinci parti yapmak, genel başkanımızı başbakan yapmaktır.” dedi.
EDİRNE KADAR NİMETLİ BİR ŞEHİR YOK
4. sıra milletvekili adayı Hüseyin Erkin de Edirne kadar potansiyeli olan başka bir şehrin olmadığını ifade etti. Erkin, “Edirne'ye elimizden geldiğince memuriyet dönemimde ve şimdi sorunlarına kafa yorup, bunlara çare aramak için projeler üretiyorum, kamuoyuyla paylaşmaya çalışıyorum. Bu murat ve düşünce ile yola çıktım. Ben bir kere daha vurgulamak istiyorum; dünyada Edirne kadar nimetli bir şehir yok. Bırakın Türkiye'yi Dünya'da yok ve Edirne bunların sadece yüzde 20'sini kullanabiliyor. Bir çoğunu bilmiyoruz, haberimiz yok, konuşamıyoruz. Yerel nimetleri çok detaylı şekilde öğrenip paylaşmamız gerekiyor. Özellikle insan kaynağımızı da arzu ettiğimiz şekilde kullanamıyoruz. Ne yazık ki çeyrek asırdan fazla sürede Edirne'nin çok kaybı oldu. Belki bunların bir kısmının telafisi mümkün değil ama inşallah bu dönemden sonra görev alacak kıymetli vekillerimiz gayret göstererek bu kaybettiklerimizin telafisini belki bir miktar sağlayabilirler düşüncesindeyim.” ifadelerini kullandı.