KADIN DİRENİŞİ KADINA MİRASTIR
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Kadın Meclisleri, Türkiye’deki giderek artan kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddetle ilgili tepki gösterdi. Edirne’de gerçekleştirdikleri basın açıklamasının ardından katılımcılar Saraçlar Caddesi'nde toplanarak sloganlar eşliğinde tepki göstermeye devam etti.
Edirne Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Başkanı Gülsüm Kav, Edirne Kadın Merkezi Danışma Derneği (EKAMEDER) Başkanı Şahide Ağaoğlu, Edirne Çocuk Hakları Derneği Başkanı Nur Yılmaz Ercin ve katılımcılar yaptıkları konuşmalar ile artık Kadın Cinayetlerinin olmaması için önlem alınmasını önemle vurguladılar.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Kadın Meclisleri adına açıklama yapan Selin Çatal;
"ARTIK TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ BİR HALK SAĞLIĞI SORUNU BOYUTUNDA."
Geçtiğimiz gün İstanbul'da iki genç kadın Semih Çelik tarafından vahşice öldürüldü. İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil. Failin daha önce defalarca İkbal'i tehdit ettiği, İkbal'in şikayetlerinin olduğunu ortaya çıktı. Koskoca bir şehrin surlarında bir kadın öldürüldü. Ve ortaya çıkan önemli bir gerçek de şikayetlere rağmen hiçbir önlem alınmamış olması, kamu görevlilerinin yine görevini yapmamış olması.
Geçtiğimiz günlerde yine İstanbul'da sokak ortasında bir kadın arkadaşımızın iki erkek tarafından taciz edildiğini ve faillerin serbest bırakıldığını öğrendik. Failler, tepkilerden sonra gözaltına alındı ve tutuklandı. Biz eylem çağrıları yaptıktan sonra ise Mersin'de Sonay Öztürk'ün birlikte olduğu erkek tarafından öldürüldüğünü öğrendik.
Tüm bunlar tesadüf değil. İktidar cezasızlık politikalarına devam ettikçe kadınlar şiddete uğramaya devam ediyor, kadın cinayetleri artarak devam ediyor.Kadına ve çocuğa yönelik suçlardan kaydı olan failler, ellerini kollarını sallayarak geziyor. Ve yaşam hakkımızı bile elimizden alabileceğini düşünüyor.
Eylül ayında 34 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 20 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Raporumuzu yayınladığımız gün 3 kadın daha öldürüldü. Artık toplumsal cinsiyet eşitsizliği bir halk sağlığı sorunu boyutunda.
"KİMSE KADINLARIN YAŞAM HAKKINI TARTIŞMAYA AÇAMAZ, AÇMAYA KALKMASIN."
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Göktaş Demir, İkbal ve Ayşenur'un ardından yine bir taziye mesajı yayınladı. Kadinlar artık sizin taziye mesajlarınızı görmek istemiyor. Henüz hayattayken kadınları yaşatacak önlemler aldığınızı görmek istiyorlar. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'u uyguladığınızı görmek istiyorlar. Çünkü kadınlar, kendisini yaşatacak olanın 6284 olduğunu çok iyi biliyor. 6284'e en ufak bir saldırı kadınların yaşam hakkının tartışmaya açılması anlamına gelir. Kimse kadınların yaşam hakkını tartışmaya açamaz, açmaya kalkmasın.
Yakın zamanda bir seferberlik başlattık: 6284 seferberliği. Her yerde anlatacağız bu kanunu. Bütün kadınlarla birlikte uygulatacağız. Bu seferberlik kadınlara güç verecek. Sevgili kadınlar, her kim ki şiddet karşısında gözünü kulağını kapatıyorsa, görevini ihmal edip kadınların öldürülmesine neden oluyorsa her birinin tek tek peşine düşeceğiz. Polisler, jandarmalar, savcılar, hakimler ya da bir bakanlığın bir müdürlüğünde görevli personel, hiç fark etmez. Kadınlar öldürülürken nasıl o koltuklarda rahat oturuyorsunuz? Görevleri kadınları yaşatmak. Biz onlara bu görevlerini unutturmayacağız.
Bakan Mahinur Özdemir, ilgili kuruluşlarla birlikte çalışmaya devam edeceklerini de söylemiş. O kurumlar kimler? Verileri biz tutuyoruz, kadınların yanında biz varız. İlgili kuruluşlar, halktan tepki görünce failleri yakalayan İçişleri Bakanlığı mı? Cezasızlığa kayıtsız kalan Adalet Bakanlığı mı? Hepsini açıklamak zorundasınız.
Sevgili kadınlar, gelin bu gidişatı birlikte değiştirelim. Kadın cinayetlerini birlikte durdurabiliriz, durduracağız. Hepinizi bu mücadeleye omuz vermeye davet ediyoruz. Gelin kadınları yaşatalım. 6284'ü uygulatalım." dedi.
"ERKEKLER DESTEK VERSİNLER AMA GÖLGE ETMESİNLER"
Edirne Çocuk Hakları Derneği Başkanı Nur Yılmaz Ercin de üniversite öğrencilerinin Türkiye’deki kadın cinayetleri nedeniyle karamsarlığına büründüğüne vurgu yaparak; “Bugün derste öğrenci arkadaşlarımın modunu o kadar düşük gördüm ki, sorduğumda karamsar olduklarını, son derece güvensiz olduklarını söylediler. Üniversiteli arkadaşlarım Edirne’de kendilerini güvende hissetmiyorlar. Tekirdağ’da ne yazık ki vahşice ölümünü beklemek zorunda kalan bir bebek ilk değil. Ne yazık ki bu coğrafyada yıllardır bizim duyduğumuz hikayeler ve bu nedenle toplumsal olarak da çok alışılageldik tavrımızı bir daha gözden geçirmemiz gerektiğini düşünürüm. Biz çocukları nasıl seviyoruz? Bunu sorgulamak gerekiyor. Gençlerin, çocukların nefes alabileceği bir kent, bir dünya olması gerekiyor. Ama birileri buna izin vermiyor. Adalet erkek, siyaset erkek, medya erkek. Medyadan gelen arkadaşlarımız burada ama yüzde 85’i erkek. Bu, medyanın diline de yansıyor. Bunu kabul etmemiz, tartışmamız ve sorgulamamız gerekiyor. Medyadaki arkadaşlarımızın da sokaktaki vatandaşlarımızın da kendini sorgulaması gerekiyor. Narin Güran olayından beri televizyonlardaki tartışma programlarını sırayla takip ediyorum. Erkekler konuşuyor. Kadın meselesi oluyor, erkekler tartışıyor. Bir kenara çekilin. Sadece bir programda 4-5 kadının konuk olduğunu ve tartıştığını gördüm. İlk kez bir araya gelmişler ve konuşma fırsatı bulmuşlar. Erkekler destek versinler ama gölge etmesinler. Kadınların, erkekler tarafından korunmaya ihtiyacı yok” dedi.
"YASA UYGULANINCA KADINLAR HAYATTA KALIYORLAR”
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Başkanı Gülsüm Kav, Kadın cinayetlerinin önlenebileceğini dile getirirken; “Şunu biliyoruz; kadın cinayetleri önlenebilir. Çünkü göz göre göre gelmektedirler. Kadın örgütlerinin haklı mücadelesi olmasaydı maalesef daha fazla kayıp yaşıyor olurduk. Bizim mücadelemizin en büyük, en kıymetli kazancı 6284 sayılı kanunun etkin uygulanmasını sağlayarak, hayatta kalmasını sağladığımız kadın kardeşlerimizin olmasıdır. Yasa uygulanınca kadınlar hayatta kalıyorlar” ifadelerine de yer verdi.
Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın her zaman bir hukukçu, bir kadın belediye başkanı en önemlisi bir insan olarak yanınızdayım diye belirterek; “Kadın örgütlerimizle ve gençlerimizle burada toplanmışken bambaşka şeyler konuşmayı isterdim. Ama ne yazık ki, bize müsaade etmiyorlar. Biz, kişisel hayatımızda ne kadar mutlu hissedersek hissedelim her gün kadın cinayetler, çocuk cinayetleri ve bunun gibi o kadar büyük olumsuzluklarla karşılaşıyoruz ki artık sabredecek gücümüz kalmadı. Ben, Edirne’nin kadın belediye başkanı olarak bütün kadın örgütlerine sesleniyorum; yepyeni bir eylem, yepyeni bir söylem geliştirmemiz gerekiyor. Belki de bu ateşi buradan yakmamız gerekiyor. Benden her ne destek isterseniz, bir hukukçu olarak, kadın bir belediye başkanı olarak, kadın olmanın dışında bir insan olarak her zaman sonuna kadar yanınızdayım. Yasaların uygulanması bizler için çok önemli. Senelerce mücadele ettik, İstanbul Sözleşmesi yaşatır dedik. Bir gecede hukuksuz bir şekilde elimizden aldılar. Çok mücadele ettik ama sonra ne olduğunu hep beraber yaşadık. 6284 diyoruz, yasayı uygulayın diyoruz. Hâlâ sesimizi duymamak için direniyor. Ama biz sesimizi en güçlü şekilde yükseltmeye devam edeceğiz” dedi.
Konuşmalardan sonra Kadın katılımcılar sloganlarla birlikte ‘Ünzile’ adlı şarkıyı söylediler, seslerini duyurmak için çaba göstermekten yılmayacaklarını dile getirdiler.
