KRAL ÇIPLAK DEMEK YASAK…(MI?) 7/1
Demokrasi deyince ne anlıyorsunuz?
Herkes benim istediğim gibi düşünsün, herkes benim gördüğüm gibi görsün, herkes benim duyduğum gibi duysun, herkes benim yaşadığım gibi yaşasın, herkes benim inandığım gibi inansın… Herkes benim söylediğim gibi söylesin ve herkes benim dediğim gibi yazsın… Mı, diyorsunuz…
O zaman ne farkınız kalacak o her gün ağzınızdan düşürmediğiniz; Diktatörlerden…
Size kral çıplak denemeyecekse… Siz sadece kendinizin söylediklerini duyacaksanız ve de duyulmasını isteyecekseniz… Hani olmaz ya! Sizin söyledikleriniz hadi YALAN demeyelim de ola ki YANLIŞ sa ve bu yanlış dahi konuşulmayacak ve yazılmayacaksa…
Söyler misiniz? Demokrasi deyince hakikatten ne anlıyorsunuz?
DEMOKRASİYİ; siz, sizler, kral çıplak diyenleri dinleyip aman kralı giydirelim orası burası görünmesin demek yerine; DOĞRU söyleyenleri, krala çıplak diyenleri görmezden gelmek ve selamı sabahı kesmek olarak algılıyorsanız, meydan sizin… Sizin gibilerin… Buyurun, harmandalına…
San ki meydanı ben boş bıraktım… San ki salonları ben dolduramadım… San ki dere geçerken atı ben değiştirdim…
Neyse şimdi biz gelelim yaşadığımız seçim sürecine…
Seçim sürecince yazacağım 15 yazının birincisi olan bu giriş yazımda birilerinin bana giriştikleri gibi bende birilerine girişmeden konuya gireyim… Aslında ilk düşüncen başkan adaylarının tamamına aynı soruları sorup aldığım cevapları kamuoyu ile paylaşmaktı. Lakin görünen o ki bu yerel seçimler an itibarıyla kasetler ve tapeler üzerinden ve çok üst perdeden propagandalarla geçecek. Bu hızlı ve hırslı mücadelede de korkarım ki bizlere kimi ve niye seçtiğimizi unutturmak isteyecekler ve bu yarışı yerel yönetimler yarışının dışına çekecekler.
Hal böyle olunca da hepimiz şu soruları adaylara sormadan sandığa gideceğiz. Nedir bu sorular?
Mesela CHP ve AKP adayına;
-Sizin adaylığınızla başlayan süreçte ardınızdan aşılması zor olan kırgınlıklar ve dargınlıklar bıraktığınızı söylüyorlar sizde böyle mi düşünüyorsunuz? Düşünmüyorsanız partinizin aday adayları ve kanaat önderi sayılan ileri gelenleri şimdi neredeler?
Bütün adaylara;
-Belediye ve il Genel Meclis üyelikleri listelerinin hazırlanmasında partiniz hangi yol ve yöntemi kullandı? Bu listelerin hazırlanmasında sizin katılımınız hangi ölçüde oldu? Bu listelerin oluşturulmasındaki yol ve yöntemleri doğru buluyor musunuz? Aday tespitinde ve sıralamasında sizin kişisel kriterleriniz neydi?
-Meclis listelerinizdeki birinci sıra adaylarını hangi ölçü ve değerlere göre seçtiniz?
-Bu seçimlerde sizi destekleyen ve sizinle birlikte yola çıkan ilk 15-20 kişinin seçim sonuçlarından ve sizden beklentileri nelerdir?
-Bu kampanya döneminde halkımıza açıklayacağınız en önemli çalışmanız ne olacak?
Ne var şimdi bu sorularda demeyin ve üşenmeden ayağınıza gelecek olan adaylara sorunuz. Aldığınız cevaplar size DEMOKRASİNİN yeni tarifini verir…
Geçtiğimiz günlerde birileri, birilerine, “bu Hamza ne bekliyor, böyle aykırı aykırı yazılar yazıp ta?”demiş.
İşte cevabım;
Ben bu soruyu soran adayın listesinde seçilecek sırada olan Belediye ve il Genel Meclis Üyeleri ile o adayı dışarıdan gönüllü(!) destekleyen 10 kişi ne bekliyorsa bende onu bekliyorum…
Yani; Temiz yaşam alanları olan, suyu içilebilen, ulaşım ve alt yapı sorunu olmayan, kültür ve sanat etkinliklerinin yapılıp yaşandığı, huzur içersinde dolaştığım, içerisinde parklar bahçeler, spor alanları, alışveriş ve eğlence merkezleri ve dahası olan bir Edirne… Daha ne isteyim ki…