KURULTAYDAN ÇARPICI ÇIKIŞ: KAYYUMLAR KADIN POLİTİKALARINI BALTALIYOR!
27.Kadın Sığınakları ve Danışma Merkezleri Kurultayı, 2-4 Kasım 2024 tarihlerinde Kadın Dayanışma Vakfı ev sahipliğinde Ankara’da düzenlendi. “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Yerel Yönetimlerin Yerini Tekrar Düşünmek” temasıyla gerçekleştirilen kurultaya, Edirne Kadın Merkezi Dayanışma Derneği (EKAMEDER) de dahil olmak üzere, 56 kadın örgütü, 4 LGBTİ+ örgütü, 8 baro, 75 kamu kurumu ve belediyelerden toplam 341 kadın katıldı.
Kurultayda, yerel yönetimlerden cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda somut adımlar atılması çağrısı yapılırken, kayyum atamalarının demokratik hakları ve kadın dayanışmasını baltaladığı vurgulandı. Kadın örgütleri, yayımladıkları bildirgeyle kayyum uygulamalarının kadın politikalarına verdiği zarara dikkat çekerek yerel yönetimlerden daha güçlü bir irade beklediklerini dile getirdi.
“KAYYUM UYGULAMALARI ELEŞTİRİLDİ”
Kurultayda yayımlanan bildirgede, geçmişteki kayyum uygulamalarının kadın sığınaklarını kapattığı, danışma merkezlerini işlevsiz hale getirdiği ve kadın politikalarına zarar verdiği ifade edildi. Bildirgede şu ifadeler yer aldı:
“Kadın örgütleri olarak, 31 Mart yerel seçimleri sürecinde ve seçim sonrasında, yerel yönetimlerden cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddetle mücadeleye dair taleplerimizi dile getirdik. Yerel yönetimlerin kadına yönelik şiddetle mücadelede sorumluluğunu bir kez daha ele almayı planladığımız kurultayın öncesi ve esnasında ise Esenyurt, Batman, Mardin ve Halfeti belediyelerine kayyum atandı. Yerel yönetimlerin kadınlardan yana politika ve hizmet üretebilmesinin ön koşulu, temel demokratik haklarımıza koşulsuz erişebilmemizdir. Kayyumun olduğu, halkın iradesinin olmadığı yerde eşitlik ve özgürlükten konuşma koşullarımızı dahi kaybediyoruz. Geçmiş yıllarda atanan kayyumların ilk icraatlerinin kadın danışma merkezleri ve sığınakları kapatmak ya da işlevsizleştirmek, kadın dairelerine erkekleri atamak olduğunu gördük. Kurultay bileşenleri olarak eşitlik mücadelemiz ve kazanımlarımızın karşısındaki kayyumlara karşı olduğumuzu, halkın iradesinden yana olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz.”
"KADINA ŞİDDETLE MÜCADELEDE SİYASİ İRADE ŞART"
Yayımlanan bildirgede, kadına yönelik şiddetle mücadelede yerel yönetimlerin siyasi irade göstermesinin önemine vurgu yapıldı. Eşit, özgür ve güvenli bir kent yaratmanın, kadın örgütleriyle iş birliği içinde mümkün olabileceği belirtildi:
“Yerel yönetimler, eşit, özgür ve güvenli kent yaratma sorumluluğunu taşırlar. Bunu gerçekleştirebilmek için tüm kadınların özgül ihtiyaçlarını gözeterek uygun hizmetleri geliştirmeleri gerekir. Kadınların kamu hizmetlerinden faydalanmalarını sağlayabilmek ve bunun önündeki engelleri tespit ederek gidermek her belediyenin temel sorumluluğudur. Bunları gerçekleştirmenin nasıl mümkün olacağı üzerine düşünmek yerine yerel yönetimlerin çeşitli gerekçelerle hizmet sağlamadığını, sınırlı hizmet sağladığını ya da sunduğu hizmetin niteliğini sınırlandırdığını görüyoruz. Kadına yönelik şiddetle mücadele edebilmek ancak siyasi irade göstermekle mümkün. Yerel yönetimlerin bu iradeye sahip olmaları halinde, kadınlar için eşit, özgür ve güvenli bir kent yaratmak 'nasıl mümkün' sorusunu kendilerine sorup kadın örgütleri ile birlikte yanıtını bulacakları ve bu doğrultuda demokratik bir yönetim anlayışıyla kadınların dahil olduğu süreçleri işleterek tüm imkanlarını kullanacaklarını biliyoruz. Tasarruf tedbirleri, çeşitli kanun ve yönetmeliklerin kadınlara sunulan hizmetleri sınırlamaya gerekçe olarak sunulması kabul edilemez. Yerel yönetimlerin herhangi bir gerekçeyle bu hizmetleri vermekten imtina etmesi, cinsiyet eşitsizliği ve kadına yönelik şiddet ile mücadele sorumluluğunu üstlenmediğinin açık ifadesidir.”
“NEFRET KAMPANYALARINA KARŞI TEPKİ”
Kadın örgütleri, bildirgede, Türkiye’deki cinsiyet eşitliği karşıtı söylemlerin ve LGBTİ+ bireylere, mültecilere yönelik sistematik nefret kampanyalarının belediyelerin herkese hizmet sunma ilkesine zarar verdiğini vurguladı. Bazı belediyelerin bu hizmetleri gizli bir şekilde sunmaya çalıştığı ifade edildi:
“Türkiye’nin içinden geçtiği anti-demokratik, baskıcı ve muhafazakâr politik ortamın, yerel yönetimleri ‘temkinli’ davranmak adına geri uygulamaları sahiplenmeye götürmesini kabul edilemez buluyoruz. Yerel yönetimlerin eşitlik politikalarını hayata geçirmeye 'cüret' edebildiği, kadına yönelik şiddetle mücadeleyi bütüncül ele aldığı ve bu çalışmaları kadınların katılımıyla yürüttüğü bir düzen mümkün.”
"EŞİTLİK MÜCADELESİ DEVAM EDİYOR"
Kurultay, kadın örgütlerinin cinsiyet eşitliği mücadelesindeki kararlılığıyla sonlandı. Kadın örgütleri, yerel yönetimlerin kadınlardan yana politikalar üretmesini talep ederek, bu sürecin takipçisi olacaklarını belirtti.
EKAMEDER Yönetim Kurulu Başkanı Merve Tosun, yaptığı açıklamada ise, “Şiddetsiz ve sığınaksız bir dünya için kadın dayanışması yaşasın” ifadelerini kullandı.
Kadınların güç birliği yaptığı bu önemli etkinlik, dayanışma ve mücadele mesajlarıyla sona erdi.