Mustafa Suiçmez röportajı…

 

Mustafa Suiçmez röportajı...

Göreve gelişi gibi görevden alınışı da ilimizde çok konuşulan AK Parti Merkez ilçe Başkanı Mustafa Suiçmez'le siyasete girişinden bu güne yaşadıkları hakkında genel bir sohbet yaptık.

Prof. Dr. Necdet budak bana sen merak etme görevine devam et. Ben genel idare kurulu üyesiyim. Sen benim dediklerimi dikkate al. Dedi bende ona güvendim.

İnsan Milletvekiline güvenmeyecekte kime güvenecek.

AK Partide sıkıntılarım aday belirleme sürecinde başladı.

Uzunköprü ilçe Başkanı hariç 8 ilçe başkanı listeleri onaylamadık.

Ben merkez İlce Başkanıydım elbette Listelerde taleplerim olacaktı ve de oldu.

Osman Hatiplerin her şeye gücü yetmez. Bak kardeşinin seçilmesini sağlayamadı.

Hiç kimse yalnız başına bir şey yapamaz siyaset bir ekip işidir.

Eğri oturup doğru konuşalım. Bu işte bende başarılı oldum diyemem.

34 köy 3 mahallede toplam 1700 üyeli bir süt birliğinin başkanıyım.

AK Partide doğruyu söyleyeni görevden alıyorlar.

Siyasette artık bir beklentim ve bir hedefim yok. Diyen Suiçmez süt üreticileriyle ilgili her kapıyı çalmaya devam edeceğim. Bundan böyle benim tek görevim süt üreticilerinin hakları nerdeyse oraya gidip karşıma kim çıkarsa onunla çalışıp bölgemizdeki sütçülüğü geliştirmektir. Diyor. İşte o sohbetten bize kalanlar.

 

H.Yasa; Sayın Suiçmez siz seçim sürecinde AK Parti Genel Merkezince tek aday olarak Merkez İlçe seçimlerine sokuldunuz ve seçimle göreve geldiniz. Ne oldu, neler gelişti de yine Genel Merkez tarafından görevinizden alındınız?

M. Suiçmez; AKP de doğruyu söyleyeni görevden alıyorlar. Seçim sürecinde İl teşkilatıyla bazı konularda ters düştük. Ama en önemli konu aday tespitlerinde yaşananlardı. Ben merkez İlce Başkanıydım, doğal olarak İl genel meclisi ve Belediye Meclisi üyeleri hakkında fikirlerim ve taleplerim oldu. Hadi Belediye Meclis üyeleri konusunda ısrarcı olamadık ama İl genel meclis üyeleri hakkında bazı taleplerim oldu. Bizleri kale almadılar. Uzunköprü hariç bütün ilçe başkanları itiraz ettik. Bize rağmen hazırlanan  listeler Ankara dan geri döndü. Daha sonra bizim yetkilerimizi, aldılar ve süreç böylece başladı.

H.Yasa; peki daha sonra sizler görevlerinize devam etmediniz mi. Ne oldu da kavgalar bitmedi?

M. Suiçmez; listeler onaylanınca her şeyi sineye çekip görevimize dört elle sarıldık. Ama baktık ki beni hiçbir programa dahil etmiyorlar. Ev gezmeleri oluyor bana gideceğimiz ev küçük sen gelme diyorlar. Kahve gezilerine beni çağırmadıkları gibi beni programdan haberdar etmiyorlar. Bende İl Genel Meclis üyelerini alıp köylere çıktım. Daha ilk gece yanımdan meclis üyelerini telefonla çağırdılar. Durumu Milletvekiline söyledim, hatta onunla yaptığımız geziyi bile arayıp iptal ettirdiler.

H.Yasa; bu arad size birde parti müfettişli gönderdiler. Siz o zaman yalanladınız ama sanırım Genel Başkan Yardımcınız size istifa etmenizi söylemişti.

M. Suiçmez; o işte şöyle gelişti Teşkilattan sorumlu genel başkan yardımcımıza bütün bu olanları anlattım. Ve bu kadro ile burada secim kazanılmaz dedim. Yani kral çıplak dedim. Ve kendisine şayet benim bu işe zarar verdiğimi düşünüyorsanız beni görevden alın dedim. O da bana sen istifa et dedi. Bende istifa etmeyeceğimi görevime devam edeceğimi söyledim.

H.Yasa; Müjdat Kahve'ye yakın olmanızın bu gelişmelerde bir fonksiyonu oldumu?

M. Suiçmez; aslına bakarsanız her şey burada yatıyor. Benim Müjdat beyle olan arkadaşlığımı bir türlü hazmedemediler. Özellikle Osman Hatipler her şeyi yapabileceğini zannediyor. O bu işe çok musallat oldu ama her şeye gücü yetmedi. Bakınız kardeşinin seçilmesini de sağlayamadı. Ben Merkez İlçe Başkanı olarak hiçbir gün hiç kimseye aramda mesafe koymadım. Ama bu ekibe kendimi anlatamadım. Bir tek ben değil hiç kimse anlatamadı. Nerde eski İl Genel Meclis Üyeleri, nerede eski Belediye Başkanları hepsi bir yana nerede geçtiğimiz 5 sene içersinde her Belediye Meclis toplantısından önce ve sonra Hatiplerle toplanan Belediye Meclis Üyeleri? Ne oldu onların bu kısır çekişmelerinden AKP oy kaybetti. Meclis üyelerini ve birçok belediye başkanlığını kaybetti.

H.Yasa; peki bu başarısızlıkta siz kendinize ne pay biçiyorsunuz?

M. Suiçmez; hiç kimse tek başına bir şey yapamaz siyaset bir ekip işlidir. Ekibin dışında bilerek ve istenerek te bırakılsam ben Merkez İlçe Başkanıydım. Elbette benim başarılı olduğum söylenemez. Bir başarısızlık varsa ki var, bunda benimde payım var. Biz AKP olarak Edirne ilinde başarısız olduk. Eğri oturup doğru söyleyelim ben bu işte başarısız oldum.

H.Yasa; Milletvekili bu gelişmelerde sizin yanınızdaydı. O bu işlere ne diyor?

M. Suiçmez; Prof. Dr. Necdet budak bana hep sen merak etme görevine devam et. Ben genel idare kurulu üyesiyim. Sen benim dediklerimi dikkate al. Dedi bende ona güvendim. İnsan Milletvekiline güvenmeyecekte kime güvenecek. Bu yaşananların hemen hepsinden haberi var.

 H.Yasa; Necdet beyin sessizliğini neye yoruyorsunuz?

M. Suiçmez; Vallaha bu konuda onu anlamış değilim. Ama Merkez İlçe İle İl Teşkilatı arasında yaşanan her şeyden haberdardı. Bana yapılanları tek tek biliyor. Neden böyle bir karara karşı çıkıp beni savunmadı bilemiyorum. Tabi Genel İdare kurulunda neler yaşandı onu da bilmiyoruz.

H.Yasa; teşkilattan sorumlu Genel Başkan Yardımcısına siz 'kral çıplak' dediğinizde onun ve oradakilerin tepkisi ne oldu?

M. Suiçmez; hep aynı şeyler. Ama asıl önemli olan o gün benim dediklerimin bu gün harfiyen olmasıdır. Ben en çok 9 İl Genel Meclis Üyesi alırız birde Lalapaşaya ilaveten belki Süloğlunu alırız dediydim ne dediysem o olmuştur. Peki, doğru söyledikte ne oldu doğru söyleyeni AKP de görevden alıyorlar.

H.Yasa; görevden alınmanız zaten beklediğiniz bir olaydı diyemiyorum çünkü siz; İnsan Milletvekiline güvenmeyecekte kime güvenecek diyordunuz. Hakikatten görevinize devam edeceğinizi düşünüyor muydunuz?

M. Suiçmez; Yani bu konuda siz dâhil basında birkaç kişi bana görevden alınacağımı söylediydiniz ama ben haklı olduğumu ve yanlış yapmadığımı düşündüğüm için bir de Milletvekilimin bana verdiği güvenden dolayı görevime devam edeceğimi düşünüyordum.

 H.Yasa; demek ki yanılmışsınız. Güvendiğiniz dağlara kar yağmış. Peki; bundan sonra siyasetin neresinde olacaksınız? Kafanızda neler var?

M. Suiçmez; Siyasette artık bir beklentim ve bir hedefim yok. Biraz kendimi dinlemek istiyorum. Bildiğiniz gibi benim Edirne süt üreticileri birliği başkanlığı görevim var. Bundan sonra çalışmalarımın tamamını bu işe yoğunlaştıracağım. Benim görevden alınmamla ilgili şikâyetlerin başında süt le ilgili ETV de katıldığım bir programda söylediklerim de var. O programla ilgili Ankara da bana sen hükümetimizin tarım politikalarını eleştiriyormuşsun dediler. Bende siyasette doğruları söylemek için AKP ye geçtim. Söylediklerim yanlış değil. Herkesin bunu bilmesini isterim dediğim için yani AKP Merkez İlçe Başkanı olarak süt üreticilerinin yanında olduğum için çok ciddi bir şekilde uyarılmıştım.

H.Yasa; birliğinizin kaç üyesi var?

M. Suiçmez; Merkez Süt Birliğimiz;34 köy, Karaağaç, Yıldırım ve Kirişhane Merkez Mahallelerinde yaşayan toplam 1700 üyeli bir kooperatif. Bu binada çok pahalı bir kira ile oturuyoruz. En kısa süre içersinde alt katında bir laboratuar kuracağımız kendi binamıza geçmeyi planlıyorum. Şu sıralar üretici ortaklarımıza yem ve veterinerlik hizmeti yardımlarında bulunuyoruz. Yaptığımız yardımların karşılığında üreticilerimizden faiz talep etmiyoruz. Birliğimizin maddi imkanlarını böylece üreticilerimize aktarıp, yaşana krize karşı onları bir nebzede olsa korumayı hedefliyoruz.

H.Yasa; sizinle süt ve süt üreticileri hakkında çok sohbetler yapacağız. Bizimle dobra dobra her şeyi konuştuğunuz için size teşekkür ederim son olarak Edirnelilere neler söylemek istersiniz..

M. Suiçmez; Ben AKP merkez İlçe Başkanlığına seçildiğim günden bu güne kadar hiç kimseye bilerek bir kötülük yapmadım. Herkese aynı mesafede olmaya dikkat ettim. Bilmeden birilerini kırdıysam herkesten özürdilerim. Görev yaptığım süre içersinde bütün kalbimle AKP iktidarının Edirne ye en iyi hizmetleri getirmesi için çalıştım. Beni bütün dışlamalarına rağmen en büyük isteğim AKP Belediyeciliğini Edirne ye getirmek ve ilimin iktidarın gücüyle güzelleştiğini görmekti. Hep bu uğurda çalıştım. Ama daha önce de dediğim gibi siyaset bir ekip işi biz Edirne de iyi bir ekip kuramadık, iyi bir ekip olamadık ve maalesef başarısız olduk. Bence her şeyin en güzeline layık Edirne halkına bana gösterdikleri iyi niyet ve tevazudan ötürü teşekkür ediyorum.