9018,58%0,81
34,29% 0,09
37,14% 0,11
3065,78% 0,31
5014,14% 0,14
Kolay değil… Edirne nüfusunun % 3 onun emrinde çalışıyor… Yine Edirne Nüfusunun % 20 onun yönetiminde tahsil hayatını sürdürüyor… Dolaylı yoldan Edirne halkının yaklaşık % 30 unla dirsek teması olan Rektör Yörük, her ne kadar
-PROF. DR. YENER YÖRÜK; “EDİRNE ŞEHRİ; ÜNİVERSİTEMİZ OLMASAYDI BU GÜN GELDİĞİ NOKTAYA ASLA GELEMEZDİ AMA ÜNİVERSİTEMİZDE EDİRNE GİBİ GÜZEL BİR ŞEHİR ASLA BULAMAZDI!”
-PROF. DR. YENER YÖRÜK; “EĞİTİMDE GENİŞLEMEK YERİNE DERİNLEŞMEYİ PLANLIYORUZ!”
-PROF. DR. YENER YÖRÜK; “ATATÜRK VE CUMHURİYET DEĞERLERİNE OLAN SADAKATİMİ YAŞARAK VE BU DEĞERLERİ YAŞATARAK ZATEN HER AN ORTAYA KOYUYORUM!”
Trakya Üniversitesi Rektörü Yener Yörük, Edirne Halkı için hala çok bilinmeyenli bir denklem gibi… Protokol toplantıları dışında vatandaşlarla (birazda) işi gereği pek bir arada olamayan Rektör Yörük için neredeyse her kafadan bir ses çıkıyor.
Kolay değil… Edirne nüfusunun % 3 onun emrinde çalışıyor… Yine Edirne Nüfusunun % 20 onun yönetiminde tahsil hayatını sürdürüyor… Dolaylı yoldan Edirne halkının yaklaşık % 30 unla dirsek teması olan Rektör Yörük, her ne kadar “Ben işimin başındayım… Kişisel beklentilerim içinde herkesin beni tanıması gibi bir beklentim yok.” Dese de bu tavrı Edirne kamuoyunun beklentilerine gereken cevabı vermiyor!
Oysa onu tanıyanlar; Dürüst, samimi, mütevazı ve sabırlı biridir… Herkesi dinler ama kendi doğrularıyla hareket eder… İyi bir Müslüman’dır ama Tarikatlardan uzak ve Mürşidi yoktur… Ahde vefalı, dostluğu değerlidir… Diyorlar…
Neyse biz şimdilik Ziya Paşanın “Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz…” sözünden yola çıkarak Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yener Yörük’ün göreve geldiği günden bu yana başlattığı işlerin ne durumda olduğunu ve kendisiyle ilgili merak ettiklerimizi öğrenmek üzere harekete geçtik ve kendisini makamında ziyaret ettik…
Trakya Üniversitesi ve Rektörü Prof. Dr. Yener Yörük hakkında; duyduklarımızı, bildiklerimizi, gördüklerimizi, beklentilerimizi, kaygılarımızı, konuşmak ve Yörük yönetiminde geçen zamanın bir değerlendirmesini yapmak üzere 07. 07. 2014 pazartesi günü saat 10.30 da randevulaştık.
Güler yüzlü ve samimi bir ortamda karşılanıp; beklemeye alındık… Ne yalan söyleyeyim ben daha profesyonel bir ekip ve ön büro bekliyordum. Bende bir önceki randevu yüzünden 10 dakika geç başlayan görüşmemiz, zamanla derinleşip bizi sıcaklığı ile sardığından olacak, 20 dakika uzatmayla ancak bitirebildik.
Zaman karşı yaptığımız sohbette birazda telaşla unutup sormak istediğimiz her şeyi konuşmadık. Tıpkı; Trakya Üniversitesi Hastanesi Acil servisinin Edirnelilerin genel kanaatince ACİL Müdahaleye ihtiyacı olduğunu düşündüklerini biliyor musunuz? Sorusunu sormayı unuttuğumuz gibi…
Velhasıl başından sonuna kadar çok samimi bir ortamda gecen söyleşimizde zaman zaman ikimizi de şaşırtan tespit ve bilgiler ortaya çıktı. İşte bu güzel sohbetten Gazetemize yansıyanlar.
H.Yasa: Sayın Rektörüm; ‘3 ayda bir yapalım’ dediğiniz basın toplantılarınızı oldukça geciktirdiniz. Gerçi bu gün size soracağım soruların bir kısmını öyle bir toplantıda size sorar mıydım bilemiyorum ama beni kabul ettiğiniz için gazetem ve okurlarım adına size teşekkür ediyorum.
H.Yasa: Edirne halkı sizi yeterince tanımıyor, en çok ta sizin Atatürk ve Cumhuriyet değerlerine karşı çok net olmadığınızı düşünüyorlar…
Prof. Dr. Yener Yörük: Evet işlerimizin yoğunluğundan 3 ayda bir yapmayı planladığımız basın toplantısını oldukça geciktirdik. Şimdi Ramazan ayındayız, Eylül ayında bir toplantı yapalım ve bu eksikliği giderelim. Gelelim sorunuza; benim Atatürk ve Cumhuriyet değerlerine bağlılığımı ifade etmek gibi bir zorunluluğum yok, kendimi böyle bir zorunluluk içerisinde hissetmiyorum çünkü ben Atatürk ve Cumhuriyet değerlerine olan sadakatimi yaşarak ve bu değerleri yaşatarak zaten her an ortaya koyuyorum.
H.Yasa: Sayın Rektörüm; siz göreve gelir gelmez beklenen akademik görev değişikliklerini yaptınız… Rektör yardımcılarınızı değiştirdiniz. Sizi destekleyenlerin ve kamuoyunun genel beklentisinin aksine idari değişiklikler konusunda pek aceleci olmadınız. Özellikle eski dönemin Genel Sekreteri Erengül Özdemir’i görevden alacağınıza yönelik beklentiler vardı. Sizinde tavırlarınızda bu beklentileri destekler mahiyetteydi. Ancak bu gün geldiğimiz noktada beklentilerin aksine gündeminizde Genel Sekreter değişikliği yok görünüyor…
Prof. Dr. Yener Yörük: İdari kadroda değişiklikler yapmadığım konusunda sizinle aynı şeyi düşünmüyorum. Göreve geldiğim gibi çok önemli 3 Daire Başkanını değiştirdim. Genel Sekreter konusunda söylenecek çok şey yok.
H.Yasa: Burada bir bağlantı yapmama müsaade edin. Sadece Genel Sekreter değil, Genel Sekreter Yardımcınız konusu da var. Ahmet Yence’yi kendiniz için bir dayatma olarak görüyor musunuz?
Prof. Dr. Yener Yörük: Kesinlikle hayır… Ahmet Yence, Trakya çocuğu, daha önce Kırklareli de polis olarak görev yapıyordu. Şimdi burada Erengül Hanımla birlikte oldukça başarılı çalışmalar yapıyor ve uyum içerisinde çalışıyorlar. Hal böyle olunca, uyumlu çalışmaları benimde işime geliyor… İşlerim hafifliyor…
H.Yasa: Burada söylemeden geçemeyeceğim, 17 Aralık 2013 tarihinde yaptığınız ilk basın toplantınızda, hakkında birçok iddia bulunan ve en çok kişisel soruya muhatap olan Erengül Hanımla uyum içerisinde çalışmanızı pek anlayamıyorum.
Prof. Dr. Yener Yörük: Kendisiyle ilgili benim bilgim dâhilinde hiçbir hukuki engel yok. Sizin bildiğiniz bir engel var mı?
H.Yasa: Yok… Neyse konuyu değiştirelim… Göreve geldiğinizde kendinize yol arkadaşı olarak seçtiğiniz ve görev verdiğiniz arkadaşlarınızla bu gün aynı mesafede misiniz?
Prof. Dr. Yener Yörük: Onlar benimle hangi mesafedeyse bende onlarla aynı mesafedeyim.
H.Yasa: Bir sıkıntımı var?
Prof. Dr. Yener Yörük: Yok… Herhangi bir sıkıntı yok ama içlerinden emekli olmak isteyenler olabilir mesela…
H.Yasa: Bir beklentiniz mi var?
Prof. Dr. Yener Yörük: Yok yok..
H.Yasa: Konuyu değiştirelim birazda gündemden bahsedelim… Geçtiğimiz günlere hatta aylara dinleme ve görüntüleme skandalları damgasını vurdu. Hiç düşündünüz mü? Sizin içinde hazırlanmış ses kaydı ya da görüntü var mıdır? Hiç kendiniz bu manada baskı yada tehdit altında hissettiniz mi?
Prof. Dr. Yener Yörük: Başbakanı dinleyen bir zihniyet anlaşılır gibi değil… Benimle ilgili bu tür bir şeylerin olacağına ihtimal vermiyorum. Zaten olsa da artık hukuken böyle şeylerin hiçbir değeri yok.
H.Yasa: Bir Mehmet Alptekin olayı yaşadınız… Birileri size geldi ve “Mehmet Alptekin bizden aldığı mallara karşılık ‘paramı aldım’ belgesi aldı ama bizim 500 Bin TL. Paramızı ödemedi” dediler ve siz bu olayın üstüne atladınız… Size şikâyetçi olanlar resmi makamlara Dolandırıldık diye şikâyetçi olmadılar. En azından kamuoyu böyle biliyor. Sahi ne oldu Mehmet Alptekin olayında… Bildiğiniz bir gelişme oldu mu? Nerede şimdi Mehmet Alptekin? Bilginiz var mı?
Prof. Dr. Yener Yörük: Orada bizimle çalışan bir takım esnaf mağdur oldular. Konuyu Başsavcı beyle birlikte takip ettik. Çokta söylenecek bir şey yok.
H.Yasa: Trakya Üniversitesi Hastanesinin 30 yıllık kanayan yarası olan, gideri olmadığı için binanın temelinde biriken kanalizasyon atıklarına müdahale ettiniz. Takdir edilmesi gereken bu çok cesur hamleniz şu an itibarıyla ne durumda?
Prof. Dr. Yener Yörük: Çalışmalarımız devam ediyor. 30 yıllık birikimi yok etmeye çalışıyoruz. Bu güne kadar kimsenin cesaret bile edemediği bu işi bitirmeden bize huzur yok.
H.Yasa: Trakya Üniversitenin Balkan Yerleşkesine yapılmasını planladığınız camii ve ilahiyat fakültesi inşaatları ne zaman başlayacak, ya da bu güne kadar neden başlamadı?
Prof. Dr. Yener Yörük: Her iki inşaatla ilgili çalışmalarımız sürüyor. Camii inşaatın için Edirne halkının da desteğini bekliyorum. Üniversitemiz 30 Bin nüfuslu bir büyük ilçe durumunda. Halkımız bunu anlayacak ve bizi destekleyecektir diye umuyorum.
H.Yasa: Edirne ile Üniversitenin entegrasyonu hakkında ne düşünüyorsunuz.
Prof. Dr. Yener Yörük: Edirne şehri; Üniversitemiz olmasaydı bu gün geldiği noktaya asla gelemezdi ama Üniversitemizde Edirne gibi güzel bir şehir asla bulamazdı.
H.Yasa: Gün gelip göreviniz sonlandığında, en çok hangi icraatınızla anılmak istersiniz?
Prof. Dr. Yener Yörük: Trakya Üniversitesini dünya ile entegre olmuş bir Üniversite olarak anılmasını ve bilinmesini arzularım. Üniversitemizi Balkanların ilgi odağı haline getirdik. Şimdi Sırada Avrupa ve Dünya var. Eğitimimiz yabancı dilde olmadığı için bu hayal şimdilik zor ancak biz Dünyadan ve Avrupa’dan seçkin panelistler getirerek, Mevlana programları gibi programları takip ederek öğrenci değiştirmeleri yaparak öğrencilerimize olabildiğince çok imkânlar yaratmaya çalışıyoruz.
H.Yasa: Yeni Fakülteler var mı planlarınızda?
Prof. Dr. Yener Yörük: Az önce de dediğim gibi biz daha çok mevcut durumumuzu güçlendirmeyi ve eğitimdeki kalitemizi arttırmayı hedefliyoruz. Sadece üniversite öğrencilerinin değil lisansüstü eğitim görmek ve Akademik Kariyer yapmak isteyenlerinde ısrarla tercih ettiği bir üniversite olmak için gayret sarf ediyoruz. Eğitimde Genişlemek yerine Derinleşmeyi planlıyoruz.
H.Yasa: Bu güzel sohbet için çok teşekkür ederim. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum; son olarak Hastanenin devri ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyim?
Prof. Dr. Yener Yörük: Ben İngiltere de bir yıl çalıştım. Orada üniversite Hastaneleri yok. Ben Hastanenin Devlet Hastanelerine devrinden yanayım. Bu konuda çalışmalarımız karşılıklı olarak sürüyor. Ancak bu yapılırken kanunla yapılmalıydı. Bütün hastaneler aynı anda devredilmeliydi diye düşünüyorum. Bende bu güzel sohbet için teşekkür ederim. Fırsat buldukça bu tür sohbetleri yapalım.