SİNAN TEKİN, çiftçimizle ele ele müreffeh bir geleceğe yürüyeceğiz dedi.
Saadet Partisi Edirne İl Başkanlığı çiftçilerin yaşadığı sorunları gündeme getirmek amacıyla PTT önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya, Saadet Partisi Edirne İl Başkanı Av. Sinan Tekin’in yanı sıra Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, muhtarlar, STK temsilcileri, partililer ve vatandaşlar katıldı.
Basın açıklamasını okuyan Saadet Partisi Edirne İl Başkanı Av. Sinan Tekin, yanlış tarım politikaları nedeniyle çiftçilerin emeğinin hiçe sayıldığını, banka ve kredi kuruluşlarına olan borcunun bir trilyon TL olduğunu, Çiftçinin iflasa sürüklendiğini belirtti.
“2024, TÜRKİYE TARIMI İÇİN BİR ‘FELAKET YILI’ OLARAK TARİHE GEÇMİŞTİR.”
Basın açıklamasını okuyan Saadet Partisi İl Başkanı Sinan Tekin çiftçilerin davasının davaları olduğunu belirterek;
“Bugün çiftçimizin yanında olmak, çiftçiye yapılan zulmü kamuoyuyla paylaşmak üzere bir araya geldik. Öncelikle, buradan tüm çiftçilerimizi selamlıyor, davalarının davamız olduğunu beyan etmek istiyorum. 2024, Türkiye tarımı için bir ‘felaket yılı’ olarak tarihe geçmiştir. Yanlış tarım politikaları, yüksek maliyetler ve ürünlerin değersizleştirilmesi, ülke genelindeki çiftçileri krize sürüklemiştir. Üretici, yüksek maliyetler ve düşük alım fiyatları arasında sıkışmış, emeği hiçe sayılmıştır. Bu hükümet, tarım politikalarıyla yalnızca çiftçiyi değil, Türkiye'nin gıda güvenliğini de tehlikeye atmış ve tarımsal üretimi çöküşe sürüklemiştir. Bugün çiftçimizin bankalara ve kredi kuruluşlarına olan borcu bir trilyon TL'ye ulaşmıştır. Biz, faiz batağına saplanmış çiftçileri izliyoruz bu memlekette. Mazot, gübre ve tarım ilaçlarındaki fahiş fiyat artışları üreticiyi boğmuş, girdi maliyetlerini karşılayamayan çiftçi toprağından vazgeçme noktasına gelmiştir. Türkiye’nin bereketli topraklarında alın teri döken çiftçi, göz göre göre iflasa sürüklenmiştir. Gece gündüz çalışıp maliyetin altında ürün satan çiftçiler, bu hükümetin tarım politikalarının kurbanı olmuştur” dedi.
Hayvancılığa darbe vurulduğunu belirten Tekin, “Tarım Bakanlığı'nın bir sloganı var: ‘Sen üret, yeter.’ Çiftçilerimiz de bu ülkenin bakanlığına güvenerek sabırla üretime devam ettiler. Fakat sonuç hüsran oldu. Ürettiler ama kendilerine bile yetmedi. Çiftçi perişan tüketici de perişan. Bugün tarladan bedavaya alınan bir ürün, işçilik, nakliye ve ambalaj gibi temel maliyetlerle hiçbir aracı olmadan iç piyasada daha soframıza gelmeden en az 10 TL'ye yükselmektedir. Tarladan çıkan ürün, maliyetlerle birlikte uçuk rakamlara ulaşırken, halk mutfak masraflarını karşılayamaz duruma gelmiştir. Bu millet ne yiyecek? Çocuğuna ne yedirecek? Hükümet bir yandan da yüksek enflasyonla mücadele bahanesiyle, elini uzatabildiği sektörlere baskı yapıyor. ‘Süt de bundan payını aldı. Ulusal Süt Konseyi aracılığıyla çiğ süt tavsiye fiyatlarını dayatan hükümet, süt üreticisini ineklerini kestirip sektörden çıkmaya zorluyor. Bu sayede ilk aşamada kırmızı et arzını artırarak fiyatları frenlemiş, ancak uzun vadede süt ve et üretiminde büyük bir krizin kapısını açmıştır. Hayvan sayısındaki azalmanın doğal sonucu olan fiyat artışları, sektöre yeni üreticiler kazandırmak yerine hükümetin ithalat kozunu oynamasıyla sonuçlanmıştır. ‘Paramız var ki ithal ediyoruz’ diyen hükümet, yerli üreticiye destek vermek yerine yabancı çiftçiye dolar aktarmayı tercih etmiş, yerli üreticiyi yok sayarak tarım ve hayvancılığa bir darbe daha vurmuştur” ifadelerine yer verdi.
“ NEREDE SÜSLÜ DESTEK VAATLERİ? ”
Tekin, “AK Parti, 2006 yılında kendi hazırladığı Tarım Kanununda tarımsal desteklerin Gayrisafi Milli Hasıla'nın yüz 1’inden az olamayacağını açıkça yazdı. Bu maddeyi kendisi koydu. Fakat 22 yıldır hiçbir kanuna, kurala, nizama uymadıkları gibi bu kanuna da uymadılar. 2006’da tarıma ayrılan pay Gayrisafi Milli Hasıla’nın yüzde 0,60’ı iken, bu oran 2023'te yüzde 0,25'e, 2024 yılı için ise yüzde 0,22’ye kadar düşmüştür. 2025’te ise yüzde 0,20’lerin altına düşecek. Soruyoruz nerede bu yüzde 1? Nerede süslü destek vaatleri? Elbette yanan yine çiftçi, emeği zayi olan yine çiftçi ve icralık olan yine çiftçi” dedi.
Üreticinin sorunlarının çözülmesi için Saadetin sesine kulak verin diye belirten Tekin;
“Tam bu saatlerde Türkiye Büyük Millet Meclisinde Tarım Bakanlığı bütçesi görüşülüyor. Yani çiftçimize verecekleri desteği tartışıyorlar. Ama yıllardır olduğu gibi, yine sadece sözde kalan desteklerle, üreticinin alın teri gasp ediliyor. Başta Milletvekillerimiz olmak üzere Tarım Bakanı’na ve vicdan sahibi tüm Bakanlık Bürokrasisine sesleniyoruz. Çare basit. Çözüm var. Saadetin sesine kulak verin. Öncelikle derhal Tarım Kanunu’nu uygulayın ve tarımsal desteği 135 milyar TL’den, 600 milyar TL’ye çıkartın. Her ürün için hasat öncesinde minimum fiyat garantisi verilsin. Çiftçi, ürününü zarar etmeden satabilsin. Çiftçilere faizsiz finansman sağlayın, mevcut borçları en az 2 yıl süreyle faizsiz olarak erteleyin. O zaman nasıl bolluk bereket olduğunu göreceksiniz. Et ve sütte dışa bağımlılığı bitirmek için önce zincirin en önemli halkası olan süt üreticisini koruyun. Küçük aile işletmelerine destek sağlayın, süt fiyatını bir litre süte 1.5 kg süt yemi karşılığında sabitleyin. Simsarları koruyan değil, üreticiyi ve tüketiciyi koruyacak yeni bir hal yasası hayata geçirin. Topyekûn, yerli ve milli Tarım Reformu için harekete geçin. Sizin sisteminiz artık yürümüyor. Bu iktidar, yaptığı tüm uygulamalarla; üreticiyi çiftçiyi yok saymış, onları kendi toprağında adeta köle yapmıştır. Bu uygulamalar sadece çiftçi değil, bir milleti gıda krizine sürüklemiştir. Bu milletin çiftçisi, tarihin hiçbir döneminde bu kadar yalnız, bu kadar sahipsiz bırakılmamıştı. Bu hikâye ‘adaletin ve kalkınmanın’ değil ‘açlığın ve sefaletin’ hikayesidir” cümlelerini kullandı
.
“ÇİFTÇİMİZLE ELE ELE MÜREFFEH BİR GELECEĞE YÜRÜYECEĞİZ”
Saadet Partisi milletimizin alın terini çalanların ellerini yakasından bırakmayacaktır vurgusunu yapan Tekin;
“Bu ülkenin çiftçisi, toprağıyla yeniden barışacak, kendi ürettiğini kendi halkına sunacak. Millî Görüş'ün tek temsilcisi olan Saadet Partisi milletimizin alın terini çalanların ellerini yakasından bırakmayacaktır. Türkiye'nin bereketli toprakları rantçıların eline teslim edilmeyecek, üretim yeniden canlanacak. Bu zulüm sona erecek ve Saadet Partisi, bu hesabı mutlaka soracaktır. Son olarak, yukarıda saydığımız çözüm önerilerini eğer AK Parti yapmıyorsa, inşallah Saadet iktidarında biz hepsini yapacak, çiftçimizle ele ele müreffeh bir geleceğe yürüyeceğiz” dedi.