Tarih: 29.01.2025 12:37

GASTRONOMİ YAZARI AYDEMİR AY DİYOR Kİ:

Facebook Twitter Linked-in

GASTRONOMİ YAZARI AYDEMİR AY DİYOR Kİ: 

HAMZA YASA: YAZI-YORUM 

Burada en önemli nokta, turizm gelirlerinin yalnızca büyük işletmelerin ve restoranların tekelinde kalmaması, her hanenin bu ekonomik hareketlilikten pay alabilmesidir.

Yerel halkın turizme doğrudan katılımıyla:

-Ev hanımları, evlerinde hazırladıkları yemekleri satabilir.

-Aileler, evlerinin bir bölümünü pansiyon olarak değerlendirebilir.

-Rehberlik ve tercümanlık hizmetleri ile farklı iş imkanları ortaya çıkabilir.

-Yerel üreticiler, bahçelerinde yetiştirdikleri ürünleri doğrudan turistlere satabilir.

-Her hane, kendi imkanları ölçüsünde turizmden gelir elde edebilir.

-Bu yaklaşımla turizm, yalnızca sermaye sahiplerinin değil, tüm İpsala halkının ekonomik refahına katkı sağlayan bir sektöre dönüşecektir.

Özellikle kadınlar için:
-Ev yapımı yemekler ve yerel lezzetler sunarak kendi işletmelerini kurma imkanı,

-Yöresel ürünleri değerlendirerek el emeğini ekonomik değere dönüştürme fırsatı,

-Kooperatifler aracılığıyla organize olup daha güçlü girişimler oluşturma olanağı doğacaktır.

-Turizmin yerel halka sağlayacağı faydalar şunlardır:

-Her hanenin kendi imkanları ölçüsünde turizmden pay alması,

-Ev ekonomisine ek gelir sağlanması,

-Kadınların ekonomik bağımsızlığının güçlenmesi,

-Yerel ürünlerin değerinin artması,

-Genç nüfusa yeni iş imkanları yaratılması.

Böylece turizm, tekelci bir yapıdan çıkıp toplumun her kesiminin faydalandığı bir ekonomik aktiviteye dönüşecektir. Döviz gelirlerinin artması ve yerel ekonominin canlanmasıyla İpsala, sınır kenti kimliğinin ötesine geçerek bir gastronomi ve turizm merkezine dönüşme potansiyeli taşımaktadır.

Bu dönüşüm sürecinde yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve kalkınma ajanslarının desteğiyle sürdürülebilir ve kapsayıcı bir ekonomik kalkınma modeli oluşturulabilir. Özellikle küçük ölçekli aile işletmelerine ve kadın girişimcilere yönelik eğitim programları, mikro kredi imkanları ve pazarlama destekleriyle bu süreç hızlandırılabilir.

..............................................................

Geçtiğimiz hafta İpsala'daydım. İpsala'ya gitmişken, sevgili kardeşim Aydemir Ay’ın merakla beklediği ince akıtma ve kaz akıtması tarifini almak üzere, bu konuyla ilgili 15 gün önce irtibata geçtiğim çocukluk arkadaşlarım Hati Özkök ve Nuriye Şenkol Gören ile buluştum.

Hati arkadaşım, geçen süre içinde boş durmamış. Annesi, 93 yaşındaki Aliye Teyze’den ince akıtmanın tarifini ses kaydı alarak öğrenmiş. Bu tarifi, yemek yapma konusunda oldukça marifetli ve el lezzetine güvendiği Nuriye Şenko Gören kardeşimize de iletmiş.

Nuriye kardeşimizin bu konudaki mahareti ve bilgisi, tarifin anlatımı sırasında konuşmasından ve heyecanından net bir şekilde anlaşılıyordu. Kendisi, bu yemeklerin yanı sıra özellikle kıymalı su böreği, yöremize ait yemekler ve bazı Karadeniz yemeklerinde de oldukça başarılı çalışmalar yapıyormuş. Su böreği ve diğer yemekleri ileride değerlendirmek üzere şimdilik bir kenara bırakalım.

Hati ve Nuriye kardeşlerimiz, bu yemeklerin literatüre geçmesi için Aydemir Ay kardeşimin yapacağı çalışmalara gönüllü katkı sağlayacaklarını da büyük bir heyecanla ifade ettiler. Bunun üzerine, 93 yaşındaki Aliye Teyze’nin anneannesinden öğrendiği ince akıtma tarifini bana ilettiler. Ancak ben, tarifi öğrenmekten ziyade, Aydemir kardeşimle birlikte İpsala’ya gidip yemeğin bizzat yapılmasını görmekten mutluluk duyacağımı belirttim.

Bu güzel buluşmanın ardından, büyük bir heyecanla Edirne’ye döndüm.

İNCE AKITMA TARİFİ (5 KİŞİLİK)

MALZEMELER:

1 adet kaz ya da ördek

3 su bardağı un

8 su bardağı ılık su

1 çorba kaşığı tuz

YAPILIŞI:

1. Hamurun Hazırlanması:

Un, ılık su ve tuzu bir kaba alarak karıştırın. Çok akıcı kıvamda bir hamur (akıtma) elde edin.

2. Pişirme İşlemi:

Orijinalinde bu tarif, odun ateşinde toprak ya da döküm saçta hazırlanır. Saçı ateşin üzerine yerleştirin.

Yumurtanın sarısını saçın üzerine kırıp bir bez yardımıyla saçı yağlayın.

Hazırladığınız akıtma hamurundan bir kepçe alarak saça dökün. Kaz kanadından bir tüy ile hamuru saçın üzerine ince bir şekilde yayın.

Alt yüzü piştikten sonra ters çevirin ve diğer yüzünü de pişirin.

Pişen akıtmaları bir çarşaf üzerine serin. Hepsi bitene kadar bu işlemi tekrarlayın.

Akıtmalar bir süre daha saçın üzerinde bekletilir ki üst üste koyulduğunda birbirine yapışmasınlar.

3. Kaz ya da Ördek Pişirme:

Kaz ya da ördeği büyük bir tencereye koyarak yağını salıncaya kadar kavurun.

Yağını saldıktan sonra, üzerine etleri örtecek kadar bol su ekleyin.

Tencerenin kapağını kapatıp etler iyice yumuşayana kadar kaynatın.

4. Tepsiye Dizme ve Servis:

Pişip dinlendirilen akıtmaları, kenarlı bir tepsinin içine 3-4 parmak kalınlığında olacak şekilde üst üste serin. Daha sonra akıtmaları bıçakla kare şeklinde kesin. Dizme işlemi tamamlandıktan sonra, tencerede oluşan ılık et suyunu akıtmaların üzerine gezdirin.

En üste pişmiş etleri yerleştirip sıcak olarak servis edin.

Afiyet olsun!

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —